Ne demek “istifa”?
Sözlükler şöyle tanımlıyor: “evinden, işinden kendi isteğiyle çekilme, ayrılma.”
Bu tanım ne kadar kuru, etkisiz ve ruhsuz.
Hele bir de ne zaman yapılır dersek iyice vurdumduymazlığa dönüşüyor sözlüklerin cevabı: “İstifa, bir iş yerinde çalışan kişinin kendi isteği dahilinde süreli ya da süresiz olarak işten ayrılmasıdır.”
Bırakalım bu tanımları da yaşadığımız sıkıntılara dönelim:
İskandinav ülkelerinde bir bakan, bir parça çikolatayı devletin kendisine verdiği kartı kullanarak alıyor. Bu olay duyulunca bakan istifa ediyor.
Japonya’da yapılan istifalar gerçekten onurla açıklanabilecek olaylar.
Uygar dünya, onurlu ve görev sorumluluğu olanların istifalarıyla doludur.
Bizde neden kimse hiçbir durumda istifa etmiyor.
Son yıllarda iyice ortadan kaldırıldı. Bir görevli, görevi hangi düzeye olursa olsun, ancak görevden affını isteyebiliyor; fakat istifa edemiyor.
Hatırlar mısınız, bir köprü inşasında yapılan yanlışlıktan kendini sorumlu sayan Japon mühendis, istifayı aşarak intihar etmişti.
Bu noktada işin aslına geliyoruz: Bizde görev sahipleri, kendilerinde, görevlerinin verdiği olanaklardan yararlanmak hakkını görüyorlar; ancak görevin bir de sorumluluğu olduğunu kabul etmiyorlar.
Anlaşılıyor ki istifanın özünde görevin verdiği sorumluluğu idrak ve kabullenmek var.
Son günlerde yangınlar oldu, sorumlu bakanın verdiği demeçler birbirini tutmadı, hatta bakanın doğru söylemediği açıkça görüldü. Dahası milyon metre kare orman yandı, insanlarımız, hayvanlarımız öldü. Doğamız mahvoldu.
Sorumluluk duyan yok!
Ülkede tarım ve hayvancılık çöktü, bay bakan istifa etmediği gibi kalktı, Avrupa’nın en iyisiyiz, dedi.
Bu, utanç duygusuyla ilgili bir durumdur, dedi, bir köylümüz.
İşte Bozkurt ilçemiz yok oldu. O kadar ki bölge “afet bölgesi” ilan edildi. Bu ülkede tarım bakanı, enerji bakanı, imar ve iskan bakanı vs. vs yok mu?
Kimse sorumlu değil mi yüzlerce inanımızın ölmesinden? Halkımızın uğradığı bu felaketten, yıkımdan ve milyarlarca zarardan?
***
Hayır, artık bu ülkede “istifa müessesesi” işlemeli.
Hizmetliden en üst makamlara kadar tüm görevliler görevlerinin sorumluluğunu bilmeli, görevleri aksamışsa “istifa etmeyi” bilmeli!
Ülkemdeki bu vurdumduymazlıktan “utanmaktan” bıktım çünkü!
Ahmet Ümit Aloğlu