Kemalistlerin zaafı, Kemalist ülküyü benimsemiş kişiler yetiştirirken onlara, Kemalizm'e düşman unsurları, Kemalizm'e muhalif unsurların yayınlarını okumak ve onlarla savaşmak bilinci, bilgisi, refleksi kazandırmamak olmuştur. Bu, aynı zamanda Kemalizmin de zaafını oluşturmuştur.
Kemalizm, halkına Mustafa Kemal Atatürk'ün "en büyük eserim dediği Cumhuriyeti koruma refleksi kazandıramamış; bu görevi ordusuna vermiştir. Ordu, FETÖ denilen örgütle işbirliği döneminde gizli emellerine uygun olarak bile isteye tar ü mar edilince Cumhuriyet, koruyucusuz kalmıştır.
Dün, bir internet sitesinde bir yazı okudum. Bir paragrafı şuydu:
"Yıl, 24 Ocak 1971. Yer, Ankara, Milli Nizam Partisi 1. Büyük Kongresi. Kürsüde Necmettin Erbakan konuşuyor. Mesele maarif politikalarına geldiğinde Erbakan, mevcut durumu şöyle özetler; “Manevi istila hareketi maarifimizi elimizden almış, gayrı milli bir maarif yapmıştır. Çocuklarımıza milli ve manevi eğitim/terbiye yaptırılmıyor. Çocuklarımıza mekteplerimizde maalesef her türlü yabancı, batıcı zihniyetin görüşleri memnuniyetle veriliyor. Bu yanlış ve temelsiz maarif gençlerimizi kalbi boş yetiştiriyor. Uzun yıllardan beri takip edilen yanlış maarif politikamızın sonuçları olarak bugün başta üniversitelerimiz eşkıya yuvalarına döndü. Hakiki âlimlerimiz kalmadı, ilme hürmet kalmadı.”
Yazının devamında Erdoğan ve ona övgüler vardı, onları da buraya almak isterdim ama yazı çok uzayacaktı.
Bu paragrafı irdeleyelim:
1- Önce şu "Milli, milli, mili" diye bağıranların diline bakalım; paragrafı oluşturan sözcükler şunlar: Mili, nizam, parti, kongre, necmettin, mesele, maarif, politika, mevcut, manevi, istila, hareket, gayrı, terbiye, mektep,maalesef, zihniyet, memnuniyet, kalb, takip, üniversite, hakiki, âlim, ilm, hürmet.
Bunların hangisi millî?
2- Kim, hangi eğitim anlayışını, kimin elinden almış?
O elimizden alınan eğitimde ne vardı? Kaç bilim adamı yetiştirilmişti? Fizik, kimya, matematik gibi temel bilimleri bir yana bırakalım kaç kişi okuma-yazma biliyordu? Çocuklarımız, hangi bilimsel ilerlemeye imza atmıştı, hangi teknolojileri geliştirmiştik de eğitimimizi elimizden aldı birileri!
Sahi 600 yıllık tarihte kaç kitap yayınlanmıştı?
3-Maarifimizi elimizden alanların uyguladığı yanlış eğitim sistemi yüzünden "hakiki alimlerimiz" kalmamış. Cumhuriyete kadar kaç alim yetiştirmiştik, bunların "hakiki" olanları kimlerdi? Bu alimlerinizin bilime katkıları nelerdi, kaç buluşa imza atmışlardı? Bu gerçek bilim adamlarımız neden bizi dünyanın en gerisine düşürdü de koca imparatorluğun ekonomide, bilimde, teknolojide, geri kalmasına, yüzyıllarca "hasta adam "sanıyla anılmasına, nihayetinde yıkılmasına engel olmadı?
Duyan okuyan da uygulanan bir eğitim düzeni vardı, uygulanan bir bilim, teknoloji, kültür anlayışı vardı, yüzlerce bilim adamı yetiştirilmişti, bilim ve teknoloji ihraç ediyorduk da birileri geldi, bütün bunları yerle bir etti sanacak.
Ahmet Ümit Aloğlu