Devlet, “ilelebet payidar” olması gereken; sonsuza kadar baki kalması istenen kurumdur.
İnsanlar devletlerini bütün zamanlarda sorunları çözülebilsin diye kurarlar.
Devlet bütün zamanlarda nasıl var olur?
Bu sorunun basit bir cevabı vardır:
- Devlet kurumlar kurarak yaşarlık kazanır.
Örneklerle açıklayalım:
1- Hıfzıssıhha kurumu kurar, gelecekte halkının yaşamını tehdit edebilecek sağlık sorunlarına akıl ve bilim yoluyla önlemler alır; sağlıklı halk, devletin bekası olur.
2-Türk hava Kurumu kurar, gençlerinden yetenekli ve hevesli olanlardan pilotlar yetiştirir, ülkede çıkabilecek yangınları söndürür, ülkenin geleceğini korur.
3- Türk Dil Kurumu kurar, ulusunun yaşamasının ana unsuru, kültürümüzün temeli olan dilimizi geliştirir.
4- Türk Tarih Kurumu kurar, ulusunun geleceği için geçmişini araştırır, öğrenir; geleceğin temellerini inşa eder.
5- Yeşilay, Kızılay, Ordu Yardımlaşma Kurumu, Devlet Demir Yolları, Devlet Hastaneleri, okullar, üniversiteler…
Uzatmayayım, söylemek istediğim şudur: Devlet kurumlarıyla yaşar. Kurumları zaafa uğramışsa devlet, beka sorunuyla karşı karşıyadır.
Ülkemize gelince sormalıyız: Pisliğe, yolsuzluğa, usulsüzlüğe, soyguna, vurguna bulaşmamış bir tek kurumumuz var mı?
Kurumları pisliğe, yolsuzluğa, usulsüzlüğe, soyguna, vurguna bulaşmamış bir devlet, beka sorunu yaşıyor denebilir mi?
Bu hale gelmiş devlet için, “Böyle bir devletin bekası nasıl sağlanır?” sorusu sorulmalı değil mi?
Ahmet Ümit Aloğlu