Keskin sirkenin küpüne zararı olur.
Türk Atasözü
CHP ve lideri, hiç de gündemde olmadığı gibi ülkede bu konuda bir sorun yaşanmadığı halde kadınların kıyafeti konusunda bir yasa teklifi getirdi gündeme. Yasa daha parlamentonun gündemine girmeden AKP genel başkanı, partisinin gurup toplantısında, elinden silahı alınmış bir kumandan gibi esti yağdı, gürledi. Sadece bu bile Kılıçdaroğlu’nun hamlesinin doğru olduğunu gösteriyor.
Ülkede öyle bir kanaat ve bence korku yaşanıyor ki kendilerini dine adadığını söyleyen fakat dini sadece sömürü aracı olarak kullanan, dini yaşamanın ötesinde holdinkleşen tarikat mensupları başını örtmeyenler üzerinde mahalle baskısı kuracak, hatta şimdilerde bile gördüğümüz üzere müdahale beğenmediklerine, hatta kanaatimize göre, erkeklere bile müdahale edeceklerdir. Giderek sokaklarımızda daha sık görülen başı sarıklı, cübbeli, sakallı, Taliban kılıklı kimseler kendileri gibi giyinmemizi isteyecekler…
AKP ve ortağı da seçim sürecinde bu konuda çok şey söyleyecek, kimlikler üzerinden siyaset yapacaktır.
Pekiyi bu yasa önerisi ile bu olasılıklar önlendi mi?
Bence hayır; ama önü kesildi, samimiyetlerinin ölçülmesi için turnusol kağıdı yaratıldı. Bu girişim, iktidardakilerin bu konudaki samimiyetlerinin halk tarafından ölçülmesine, anlaşılmasına olanak hazırladı.
Konu gündeme geldiğinde sağdan çok kendilerini “solcu, devrimci, ilerici” gibi sıfatlarla tanımlayan çevrelerden de tepkiler geldi: Bu konunun ülkenin gündemi ile ne ilgisi varmış. AKP Genel Başkanının ağzına laf verilmiş. Halkın gündemi yoksulluk, pahalılık, enflasyon, işsizlikmiş. Çiftçi, besici, emekli, memur esnaf hatta sanayici perişanmış. Bu arada bu konuyu gündeme getirmek büyük hata imiş.
Bu arkadaşlara bir çift sözüm var:
V.İ.Lenin, “Sol Komünizm; Bir Çocukluk Hastalığı”nı yazdı. Keşke gücüm yetse de “Sol Sosyal Demokrat Çocukluk Hastalığını yazabilsem. Gerçi halkımız, ülkemizin siyaset kültürü Sol Komünizm yerine “Gardrop Atatürkçülüğü” diye bir kavram üretti. Bu kavram, Atatürk’ün devrimci, devletçi, laik ve halkçı özellikleriyle akılcı, özgürlükçü, uygarlığa koşan tavrını değil, biçimin peşinden koşanları anlatır.
Bu arkadaşlar, önünü ardını düşünmeden CHP’nin bu yasa teklifini de daha teklifin mahiyetini ve gerekçesini görmeden ayağına basılmış çocuk gibi bağırıp çağırmaya başladılar. Oysa, sadece Sayın Cumhurbaşkanının, AKP Gurup toplantısında sergilediği öfke bile bu yasanın doğru bir adım olduğunu göstermektedir.
Kılıçdaroğlu’nun yaptıklarını anlamadan yapamaya çalıştıklarını anlamak olanaksız görünüyor. AKP’yi tek başına iktidar olmaktan uzaklaştırıp yasaları çiğneyerek yeniden seçime gitmeye mecbur eden, Doğu illerine gidemeyen Partiyi , oralarda varlık haline getiren, bunca önemli belediyeyi AKP’nin elinden alan bu Genel Başkan, seçimlerde kendisine oy versin diye Ay’dan Merih’ten seçmen getirilmeyeceğini, bu yurdun yurttaşlarından oy alması gerektiğini, bunun için de yurttaşlar arasında kardeşlik bağlarının yeniden tesis edilmesi gerektiğini, insanlar arasında din, ırk ve yaşam biçimi gibi ölçütlerle ayrım ve hatta politika yapılmaması gerektiğini bilen ve bunları yaşama geçirmeye çalışan, ülkede hak, hukuk ve adalet diyen, yurtta hiçbir çocuğun aç yatağa girmemesi gerektiğini haykıran, Atamızın “yurtta barış dünyada barış” ilkesini dış siyaset ilkesi olarak yeniden hayata geçirmeye çalışan … bu adam, öyle görülüyor ki partisinin içini biraz daha temizlemeli, Baykalcı hantallığı ve tembelliği partinin içinden ve hayatından atmalıdır.
Şimdi anlıyorum ki benimle misiniz, değil misiniz, değilseniz yolumdan çekilin derken biraz da bunu yapmaya çalışıyordu.
Özetlersek: CHP Sol Sosyal Demokrat çocukluk hastalığından kurtulmak istemektedir.
Anlamayanlar dökülüp kalacaklardır.
A.Ümit Aloğlu, 06.10.2022, Kuzucubelen