Savaşın nasıl bir felaket olduğunu aklımla ve ruhumla biliyorum; ancak savaşı durduracak, sonlandıracak, ne kadar korkunç olduğunu anlatacak dili bilemiyorum; savaşı yaratanın dil olduğunu kuvvetle bildiğim halde…
“Kanayan İspanya.” sınıni bir yerinde Antion de Saint Exupery şöyle diyor: “…Toplum düzeni değişiyor. Fakat günümüz gerçeklerini modası geçmiş bir dille kavramaya çalışıyoruz.( ….) Ulaşılmaz bir dil, gittikçe çelişmelerle dolar ve asla gerçeği anlatmaz. İnsanoğlu yeni kavramlar bulunca kurtulmuş olur, ancak.
( …)
“Ne gibi tedbirler insanı savaştan koruyabilir diye araştırmayın. Yağmacılık, kana susamışlık gibi vahşilik içgüdüleri bence yetersiz açıklamalardır. Bunlar hayatın kurban edilişini unutmak demektir. Bu nedenle sorun kendinize: Korkunçluğunu ve saçmalığını bildiğimiz halde neden savaşıyoruz? Savaşın gerçeği nedir? Dehşeti ve ölümü unutturan bu zorlu gerçek nedir? Ancak bunu anlatabilmek bizi, bizden daha kuvvetli bir güce, gözü kapalı bir felakete kendimizi bırakmaktan kurtarabilir…"
Savaşın gerçeği! Bunu kavramamız bile sorunun çözümüne yetmeyecektir, kanısındayım. Anladıklarımızı, kavradıklarımızı anlatabilecek dili de bulmamız gerekiyor. Exupéry de böyle düşünüyor olmalı; çünkü aynı eserinde şunları söylüyor: “İlerlemeyi sağlayan eylem, geleceğin dünyasını düşünmek değildir. (…) İnsanoğlu, yaşadığı zamanın dünyasını düşünmeye yarayacak dili yaratmakla ilerler.”
Kanayan İspanya’yı bulabilirseniz okuyun.
Daha önemlisi, insanlığın geleceği için savaşı anlatan bir dil bulun lütfen; çünkü dün İspanya kanıyordu bugün ülkem Türkiye kanıyor. Böyle giderse ve biz savaşı anlatan ve önleyecek olan dili bulamazsak insanlığın bir bölgesi sürekli kanayacak...
Ahmet Ümit Aloğlu
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kanayan İspanya, Antion de Saint Exupéry, Yankı yayınları, 1967, İstanbul.