Yoksa Rönesans’a mı İhtiyacımız Var?
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dedikleri, dünyada bir benzeri olmayan, başkanlık rejimi olmaktan da öte bir tek adam yönetimi olan sistemimizde reform gerekli midir?
- Hayır!
Çünkü Cumhurbaşkanımız, gerektiğinde hızlı karar alabilmek, olaylara, alınması gereken önlemlere hemen müdahale edebilmek için bu sistemi getirmişti. Sınırsız yetkiler almıştı. Ağzından çıkan yasa hükmündedir. Ne gerekiyorsa; reformsa reform, Rönesans ise Rönesans yapabilme gücünde ve de yetkisindedir.
Zaten 19 yıldır ülkeyi yöneten de kendileridir.
On dokuz yılda ekonomi bataklığa düşsün,
Devlet, borç batağına saplansın,
Ülkede üretim bitsin; ihracat üretimsizlikten çöksün,
Tarım bitsin, hayvancılık can çekişsin,
Dolar- Evro alsın başını gitsin,
Enflasyon çift haneli rakamlara çıksın,
Ülkenin en az üçte biri açlık sınırının altında gelirle hayat mücadelesi versin,
Her yetki elinde olduğu halde kalk, ekonomide reformdan söz et.
Halkımız buna ne der; kanar mı, bilemem.
Bir de adalet reformundan söz ediliyor. Adalet Bakanı zannedersiniz ki İsveç ya da Norveç parlamentosunda muhalif bir bakan adayı; adalet reformundan söz ediyor, yargıçları tehdit ediyor, “Emirle hareket etmeyin.” diyor.
19 yılda ülkede adaleti yok et,
Yasa, mahkeme, Anayasa Mahkemesi tanıma,
Hakları, özgürlükleri ayaklar altına al, çiğne, çiğnet,
Ülkede hukuk bittiği, ülkeye güven kalmadığı için yatırımlar dursun, yabancı sermaye gelmez olsun, gelen de hazinenin son kırıntılarını kapıp kaçsın,
Kalk adalet reformu de!
Halk adama sormaz mı: Ülkeyi reforma muhtaç hale getiren sen değil misin?
Bir yandan adalet reformundan söz et, öbür yandan “Bunları unutalım mı, bu adamları bırakalım mı” diye bağır. Tam da burada sorulmaz mı: Tutukluluk kararlarını, tahliye kararlarını mahkemeler mi verir, sen mi verirsin?
Özetle söylersek,
Ülkemizde, bu iktidar, ne ekonomik alanda ne de adalet alanında reform falan yapamaz; çünkü iktidardakilerin reformu yapacak zihniyeti yoktur.
Bu nedenle de ülkeye reform değil; Rönesans, yani zihniyet değişikliği gerekli.
Zaten zihniyet değişmezse reform da gerçekleşemez; tarih de sosyoloji de böyle söylüyor.