Anımsanacağı üzere 1989 yerel yöneticiler seçiminde Erdal İnönü Genel Başkanlığında SHP, İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 39 ilin belediye başkanlığını kazandı. İl Genel Meclisi seçimlerinde ise %28.8 oy aldı. Bu büyük bir başarıydı.
Partinin bu büyük başarısı, bir yıl sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eridi. İnönü ve Demirel’in muhalefetine rağmen icracı adam imajıyla Turgut Özal, Kenan Evren’den boşalan Cumhurbaşkanlığı makamına oturdu.
Seçimde SHP oyları %10 puan dolaylarında düşmüştü. Partinin bu başarısızlığının nedenlerini siyasiler ve siyaset bilimciler tartıştılar. Belki de konu açılsa bu gün de tartışmaya devam ederler; çünkü içinde bulunduğumuz duruma çok benziyordu ortam.
O günlerle bugünün benzerliği neydi?
Ülkenin büyük illerinin belediye başkanlıkları, il genel meclisi üyelikleri kazanılmıştı.
Bu gün de durum budur.
O günlerde yönetime gelen belediye başkanları, makamlarına oturup durum nedir diye sorduklarında ilgili çalışma arkadaşlarından belediyelerin borç batağına düşürülmüş olduğunu öğrendiler.
Durum bu gün de öyle; bütün belediyeler borç batağındalar.
O gün Özal iktidarı belediye başkanlarının başarısız olması için ellinden geleni yaptı; kredi, hatta borç bulamayan bazı belediyeler çalışanlarının maaşını bile ödeyemedi.
Bugün görüyorum ki belediyeler 89 belediyeciliğine itiliyor. Şunun şurasında iki ayı doldurmayan seçilmişler için ülkenin en yetkili ağızları borç içindeler, borç batağına girdiler, nepotizm kirliliğinden hiç söz etmiyorum demeye başladılar. Oysa ülke, borçlanmanın boyutlarını, kayırmacılığın kirliğini ve nice olduğunu kendilerinin belediye yönetimlerinden öğrendi.
Belediyeleri lüks ve nepotizim (kayırmacılık) batağına, plansız programsız gösteriş budalalığına kendileri itmemişler de yönetimi kasaları dolu, projeleri hazır, planlanmış yatırımların eşiğinde bırakmışlar gibi konuşmaya başladılar.
En iyi bildiklerini yapacaklar: Algı yönetimiyle başkanları başarısız gösterecekler, önümüzdeki seçimlerde 89 sendromu yaşatacaklar halka.
Belediye Başkanları bu tuzağa düşmemeli; önlerinde Yılmaz Hoca gibi, Mansur Başkan gibi, Ekrem Başkan gibi, Vahap Başkan gibi…çok dikkatle izleyebilecekleri, deneylerinden yararlanabilecekleri, onların deneyimlerinden edindiklerini kendi muhitleri için yaratıcı fikirlerle besleyerek uygulayabilecekleri örnekler var.
Asla iktidarın oyunlarına gelmemeleri, sosyal demokrat belediyecilik politikaları ve uygulamalarıyla halkın desteğini artırmaları gerekir. Değilse 89 sendromuna itilecekleridir,
Benden söylemesi.
A.Ümit Aloğlu, 27 Mayıs 2024, Kuzucubelen