Okuyucumdan yardım dilenmek amacıyla sorulası birkaç sorum var.
Birincisi şu:
Ülkemin sevgili, sayın politikacıları, bir kişinin (Kim olursa olsun) çıkıp “Öcalan gelsin, konuşsun; örgütün dağıtıldığını haykırsın” demesiyle Kürt sorunun çözüleceğini sanan, bunun doğru bir yöntem olduğunu kabul eden kimse var mıdır? Öyle biri varsa o kişiyi a) Normal bir hastaneye mi, Mazhar Osman’a mı, bir cinci hocaya mı göndermek gerekir?
İkinci soru şu:
Abdullah Öcalan çıksa, hiçbir koşul ileri sürmeden, kendisine önerildiği gibi “Örgütü dağıtıyorum, silahları bırakın, gelip Türk adliyesine teslim olun” dese, örgütün bu buyruğa uyacağını kabul eden kaç aklı başında insan çıkar bu ülkede?
Üçüncü soru şu:
Dünyada bu yöntemle çözülmüş etnik sorun, terör sorunu var mı! (Buraya ünlem mi konmalı, soru işareti mi?)
Dördüncü soru şu:
Bu kadar önemli (Elli binden fazla insanımızın ölmesine, iki trilyon dolardan fazla para harcamamıza neden olmuş bu terörün ülkenin parlamentosunun, STK’ların, uluslararası partnerlerin, terör örgütü temsilcilerinin görüşleri alınmadan, gerekli istişareler yapılmadan çözülebileceğini sanan saf yaşıyor mudur 21.YY’da, Dünyamızda?
Beşinci soru şu:
Bay Tayyar, “Bahçeli’nin konuşmasından Başkan Erdoğan’ın haberi yoktu” demiş. Eski gazeteci, dünün parlamenteri, AKP üyesi Bay Tayyar, bizi mi aptal mı sanıyor, kendisi mi doktorluk hasta?
Altıncı soru şu:
Her konuya balıklama dalan belagat ustası RTE, bu kadar önemli konuda bir haftadır neden susuyor?
(Bu soruyla ayıp ettim, hangi önemli konuda aynı tavrı takınmadı?)
Yedinci soru da şu:
Ortada düğün yok, dernek yok durup dururken eniştem beni niye öptü?
Ya da şöyle soralım:
Cumhur İttifakı bu işe inisiyatifi ile mi soyundu, ağababa ABD mi böyle bir talepte bulundu, bizim için anayasa, kendileri için genel seçim sorunu gündemdeyken?
Yediler aşkına sordum bu yedi soruyu, bahse giren olursa yetmişe çıkarabilirim; ama kim yanıtlayacak ki sorularımı?
Ah sevgili yurdum, ah ki ah!
Ah canımın içi insanlarım ah!
A.Ümit Aloğlu, 27 Ekim 2024, Kuzucubelen