Hep şikayetname, velayetname, vasiyetname… yazacak değiliz. Ben, gerekli gördüğüm bazı hususlarda bir teşekkürname yazmak istiyorum; şöyle ki:
Türkiye Cumhuriyeti’ni sevenlere teşekkür ediyorum.
Türkiye’mizi değerli bir vatan görenlere teşekkür ediyorum.
Ülkemizde laikliği yaşamsal önemde bulanlara teşekkür ediyorum.
Ülkemizin anayasal bir devlet olmasını savunanlara teşekkür ediyorum.
Ülkemizde siyasi yaşamın parlamenter demokrasi olmasını savunanlara teşekkür ediyorum.
Ulusal bayramlarımızı, birilerinin muhalefetine rağmen içten gelen duygularla kutlayanlara teşekkür ediyorum.
Anayasamızın ilk dört maddesinin tartışılamaz, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olduğunu savunanlara teşekkür ediyorum.
On Kasımlarda Anıtkabir’i dolduranlara teşekkür ediyorum.
Laik, demokratik, akıldan ve bilimden yana eğitimi savunanlara teşekkür ediyorum.
Uzatmayayım, ülkemizin Atamın gösterdiği yolda ilerlemesini, kültürümüzün çağdaş uygarlığın üstüne çıkmasını dileyen, bunun için çabalayan herkese teşekkür ediyorum.
Bütün bu saydıklarımın destekçisi olan basın kurumlarına ve basın mensuplarına teşekkür ediyorum.
Neden?
Çünkü bu saydığım, hatta saymayı akıl edemediğim hususlarda direnç gösteren insanlar olmasaydı bu ülke çoktan bir şeriat ülkesi olurdu. İslam aleminin şeriat kısırdöngüsünden kurtulmaya çalışan tek ülkesinin yobazlar tarafından boğulmasını, bu teşekkür ettiğim canlar önlemektedir. Teşekkürü bunlardan daha çok hak eden kimse var mı? Bence yok.
Lütfen teşekkürlerimi kabul buyursunlar.
A.Ümit Aloğlu, 14 Ekim 2024, Kuzucubelen