Suriye’de Esad, ülkesinden kaçtı; Baas rejimi sona erdi.
Baas Rejimi, “Arap Sosyalizmi” diyebileceğimiz, ancak sosyalizmle ilgisi kolayca reddedilebilecek, diktatoryal bir rejimdi. Bitti.
Sovyetlerin himayesinde ve teşvikinde kurulmuştu Baas. Sovyet rejimi yıkılınca Baas öksüz kaldı; ancak Rusların Suriye’de elde ettiği olanaklar çok önemli olduğu için Yeni Rusya Baas’ı terk edemedi. O kadar ki Arap Baharı(!) sürecinde, her yönden gelen saldırılara rağmen Baas ve o süreçteki lideri Esad dimdik ayakta kaldı. Ne var ki o acımasız iç savaşta Suriye rejimi büyük enerji kaybetti; takatten düştü, içten içe çürüdü.
Rusya’nın Ukrayna ile savaşıyor olması, İran’ın İsrail ile sürtüşmeleri onlardan aldığı yardımların kesilmesine neden oldu. Dahası, uzun süren savaş hali ve iç kargaşa Suriye ordusunu ve halkını savaş yorgunu yaptı.
Muhalif güçler, bu yapıyı gördü. Yıllar süren bu sorunlu süreçte kendilerini zafere götürecek hazırlıkları yaptılar. Sonuçta HTŞ ( Hey’et Tahrir el- Şam) ve müttefikleri, Baas rejimini, akıl almaz bir hızla yerle bir etti.
HTŞ nedir?
HTŞ, IŞiD kökenli bir terör örgütüdür. Suriye olaylarında Nusra adını aldı; bilahare ılımlı görünmenin dünya konjonktürüne daha uygun olacağını, yani bukalemun gibi renkten renge girmeyi siyasi tavır saydı; HTŞ adını aldı. Örgütün kimler tarafından biçimlendirilip siyaset sahnesine sürüldüğü; bu örgüte tankı, tüfeği, helikopteri, insansız hava araçlarını, savaş malzemelerini kimin verdiğini ben bilmiyorum; belki Hamaney biliyordur. Bir komşum, “Dünyamızdaki bütün illegal örgütleri, terör örgütlerini destekleyen ABD’dir” dedi.
ABD’nin yönettiği örgütler ve başka yollarla desteklediği muhalif kuruluşların en başarılıları, faaliyet gösterdikleri ülkede adaleti, özgürlükleri, demokrasiyi; demokrasinin öznesi olduğu bütün değerleri parçalayan, yok eden; parçalanmayı, bölünmeyi, istikrarsızlığı, kaosu ve düşmanlıkları yaratan örgütler olmuştur. Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da olanlar, şimdi de Suriye’de oluyor, olacak…
ABD’nin, temsil ettiğini savunduğu eşitlik, özgürlükler, adalet, insan hakları gibi kavramlar ise kırışmış giysilere ütü olmaktan öteye geçemeyecek; olan, bugün için zavallı Suriye halkına olacak; yarına karışmam, falcı değilim; fakat çekirgenin birkaç sıçramadan sonra başına gelecekleri söyleyen bir sözümüz vardır, bilirim; halkımın gücüne ve dehasına güvenirim.
A.Ümit Aloğlu, 14.12.2024, Kuzucubelen.