İktidarımız, yeni bir yasa önerisi getiriyor TBMM’ye. Önergede yasa önerisinin yeniliğini pekiştiren yeni bir kavram var: Etki ajanlığı!
Etki ajanlığının kapsamı şöyle belirlenmiş: “Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen bazı fiiller…”
Penceremizi biraz genişletelim:
“Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da Devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir. Dolayısıyla bu gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen faaliyetler de suçun konusunu oluşturabilecektir.”
Bir subay, Orgenerallikten emekli olmuş olsa bile izin almadan, yetkin olduğu alanda dahi konuşamayacakmış.
Yabancılarla/ sığınmacılarla ilgili araştırma yapmak, konuşmak suç sayılacakmış. Daha neler neler… Pardon sormayı unuttum: Birilerinden izin almadan nefes alabilecek miymişiz?
Yaşlılarımız, hazım sorunu yaşar; yedikleri yeterince enerjiye dönüşemez de gaz oluşursa bu gazı Karadeniz’e gitmeden, örneğin tuvaletlerinde çıkarabilecekler mi, savcının karşısına çıkmadan? Ya politikacılarımız; onlar nasıl konuşacaklar ülke sorunlarını; yabancı bir devletin yararları tehdidinden kurtularak?
Tarih sahnesine çıktığı günden beri salt özgürlük peşinde koşmuş, özgür yaşamış, son liderince “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" denmiş bu ulusun bu koşullarda yaşaması zor; dilerim “Gayrik yeter” demezler.
A.Ümit Aloğlu, 26 Mayıs 2024, Kuzucubelen.