Bizim bir de “aydın” sorunumuz mu var?
Kime aydın denir?
Aydın kavramı insanlığın kültürüne Aydınlanma çağından sonra girmiştir. Aydınlanmadan önce ne aydın vardı ne de aydınlanma kavramı…
Bize de Tanzimat’tan sonra “münevver” adlandırmasıyla gelmiştir. Tanzimat’ın Jön Türkleri birer aydın mıydı tartışması yapılabilir. Ali Suavi, Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Agah Efendi, hepsinden önemlisi Beşir Fuad; belki bunlara bir bu kadar daha ad eklenebilir. Ancak
Koca İmparatorluk evrensellik katında bir düşünür, bir aydın, bir filozof yetiştirememiştir.
Peki kime aydın diyeceğiz? Çok tanımı yapıldı. Şu tanıma hemen her mecrada rastlanıyor: “Aydın, sorgulayan, insanların özgür ve bağımsız olmasını, bilimin yol göstericiliğini savunan, ,hukuk ve adalete saygılı, bu konuda insanlara yol gösterici, düşünce derinliği olan, tutarlı davranan, alçakgönüllü ve insanlara değer veren kişi…”
Bu tanımlamaya katılmakla beraber Prf. Dr. Ahmet Özer’in “Aydın Sorumluluğu” makalesinde belirlediği aydın ölçütü, oldukça belirleyici ve aydınlatıcı: “Aydın, aklını ve enerjisini kullanırken, bencil davranmayan, kendisi dışındaki insanları ve toplumu da düşünen kişidir. Çünkü bilmek sorumluluktur, sorumluluk ise paylaşmayı gerektirir, bu gereklilik aydın için son bir sınavı devreye sokar: Risk yüklenmek.”
Özer, bu önemli belirlemeyi makalesinin biraz ilerisinde şöyle tamamlıyor: “Aydını bürokrattan, uzmandan hatta entelektüelden ayıran temel özellik onun inandığı doğruyu söyleyebilme etiğine sahip olması, kitlelerin suskunluğa itildiği dönemlerde bile sesini yükseltebilme sorumluluğudur.
Böyle bir sorumluluk aydına bir iş bölümü sonucu verilmiş değildir. O bildiklerinden dolayı kendini diğer insanlara karşı sorumlu hisseden, bazen anlaşılamama pahasına mücadele eden kişidir.”
Maalesef bizde bu ölçülerle değerlendireceğimiz insan az yetişiyor. Bu tanımlamaya uyabileceğini düşündüklerimiz ise düzen tarafından cezalandırılacaklarından korkup susarak bu vasfı kazanamadıklarını kanıtlıyorlar…
Bu ulusun Batının tanımladığı ölçütlere uyan, bizim Tanzimat döneminde yetiştirdiğimiz türden çok sayıda aydına gereksinimi var! i
A.Ümit Aloğlu,29 Mayıs 2024, Kuzucubelen