Söz, gücünü söylenişinden alan bir mucizedir.
Bunu bize dilimizin en büyük ustası, mimarı, sanatçısı Yunus Emre, banlattı:
Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz
………………………………………………………..
Gel ahî ey şehriyâri sözümüzü dinle bâri
Hezâr gevher ü dinârı kara taprağ ede bir söz
Kişi bile söz demini demeye sözün kemini
Bu cihân cehennemini sekiz uçmağ ede bir sözi
………………………………………………………………
Ünlü öyküdür, bir müneccim, bir padişaha evlatlarından önce öleceğini söylemiş. Padişahta bir telaş. Bu öngörüyü değiştirmek istemiş, ülkesindeki bütün müneccimleri çağırmış. Çağrıya uyan her müneccim, öngörüyü onaylamış; kellesinden olmuş. Bir yaşlı müneccim gelmiş, “Efendim, demiş, evlatlarınız sizden uzun yaşayacaklar, kutlarım sizi.”ii
Özgür Özel, coştu, maksadını aştığını sandığım bir cümle kurdu:
“Devleti verelim Kürtlere!” dedi.
Açıklamasını yaptı, demokrasi dedi, parlamento dedi, barış, kardeşlik dedi; devlete beraber sahip çıkalım, beraber kurduk vs vs. dedi.
Olmaz!
Politikacı, ağzından çıkan sözü bilmeli.
Eğer, “Devleti verelim” demeden açıkladıklarını söyleseydi, Bahçeli’nin ittifaka çekmek istediği oyları partisine çekerdi; şimdi partisinden bazı oyların başka yerlere gitmesine neden oldu. Oysa aynı sözleri kullandı.
Dili, kullanıldığı alana göre bölümlersek şiir dili, masal dili, bilim dili, reklam dili vs. vs. içinde belki de en dikkate değer olanı politika- siyaset dilidir. Bu nedenle hitabet dili, hitabet sanatı diye bir dil alanı vardır. Çiçero binyıllardır bu alandaki başarısıyla anılır. Atatürk büyük bir hatipti. Ecevit’i akıcı konuşmasıyla, Demirel’i halkın dilini kullanma becerisiyle anımsarız. Doğrusu Erdoğan da sözü iyi endazeler.
Özgür Özel, sallanarak konuşuyor, beden dilini iyi kullanamıyor, uzun konuşuyor, slogan olabilecek, manşete çıkacak söz üretemiyor. Tek ürettiği “geçim yoksa seçim var” dillere yapıştı. Bu örnekten yararlanmalı.
Kendilerine bir ustadan hitabet dersi almasını öneririm.
……………………
Ah sevgili dilim, ah “Dünyanın en güzel dillerinden biri” Türkçem, ah “benim ses bayrağım”
A.Ümit Aloğlu, 22 Ekim 2024, Kuzucubelen