Seksenini birkaç yıl aşan beynim, çözümleyemediği, nedenini anlayamadığı konularla karşılaştığımızda beni küçük düşürüyor. Böyle durumlarda kendimi zavallı ve ezik hissediyorum.
Örnekleyeyim:
Bakın, salt ülkemizin değil, Dünyamızın en güzel köşesi Kaz Dağları Cehenneme çevrildi.
Neden?
Bizim doğamıza, suyumuza, havamıza, ağacımıza, ormanlarımızda yaşayan börtü böceğimize var gücüyle saldırıyor kapitalizmin Türkiyeli ve Evrensel temsilcileri.
Neden
Görünür nedeni, o güzelim doğanın altında altın ve bakır madeni olması…
Bu kapitalizm temsilcileri halkımızın doğasına, suyuna, ağacına, havasına, yaşam alanına saldırarak, bunları mahvederek ürettiği bu madenlerin ne kadarını biz sahiplerine veriyorlar? Örneğin mahvettikleri alanların onarılmasına yeter mı o para?
Nerede?
Bakın Dünyanın en seçkin göllerinden biri olan Salda gölü ölüme terkedildi. Kumları çalındı, ayak basılmayacak sahillerine tesisler yapılmaya kalkışıldı; özetle o Dünyamızın en güzel gölü ve o gölün ayak basılamayacak kadar güzel ve değerli kumları hem güzelliğini hem doğallığını yitirdi, öxetle ölüme terkedildi?
Neden?
Bunun, benim bilebildiğim maddi bir nedeni de yok.
Öyleyse burada iki kez neden demeliyiz.
Bu ülkede bir Uzun Göl verdı. Güzelliği tasvirlere sığmaz. Yok edildi?
Neden?
Karadeniz dağlarında her biri doğa harikası yaylalarımız vardı, artık yoklar.
Neden?
Derelerimizi, sahillerimizi, tarihî miraslarımızı da saymalıyım.
Müzelerimizden çalınan paha biçilmez eserlerimizi de saymalıyım.
Nerelerdeler?
Ya Dünyaya seküler bir çerçeveden bakan, bilimin önemini ve değerini anlamış, özgür düşüncenin üstünlüğüne inanan, ülkemizi ve kültürümüzü çağdaş uygarlığın üstüne çıkarma misyonunu anlamış ve benimsemiş insanlarımız; onlar nerelerdeler?
Ülkeyi bunca tahrip eden bir zihniyeti tarif ve tasvir edecek birini arıyorum. Lütfen bana yardımcı olur musunuz?
Ümit Aloğlu, 21. 12. 2024, Kuzucubelen.